İNCİ ÇİÇEĞİ

Teyze demek anne yarısı demek ama benim için aynı zamanda beyaz inci çiçekleri demek. Bugün kahveme, beyaz inci çiçekleri yani teyzelerim eşlik edince bu yazıyı yazmak istedim.

Annem gibi iki teyzem de İstanbul’da yaşıyor ama yazı memlekette geçiriyorlar. Ben de her gittiğimde Ulviye teyzemin kendi yaptığı eşsiz lezzetteki peynirleri, turşuları, çörekleri ve dahasını özlemle yeriz. Ziynet teyzemin ise harika bahçesine bakan verandasında bizim oraların güzel lezzetlerini yedikten sonra, zarif fincanlarda kahvelerimizi içeriz.

Verandanın önündeki beyaz inci çalısı, teyzemin evindeki en sevdiğim çiçek. Baktıkça insanı rahatlatan, sanki incinin saflığını, temizliğini hissettiren bir havası var. Anavatanı Çin’miş ama yetişmesi için ılıman iklim yeterli. Yaz başında çiçekleniyor. Aslında çiçeklerinden ziyade, temmuz-eylül aylarında olgunlaşan inciye benzer bu meyveler çalıya muhteşem görünümünü veriyor. Üstelik neredeyse yıl sonuna kadar meyveler görünümlerini koruyor.

Burada paylaştığım fotoğraftaki inci çiçeklerin bendeki anısı büyük… Bir sonbahar sabahı Acıpayam’da annemle hafif serin ama tertemiz bir havada bahçede kahvaltı ediyorduk. Kısa süreli uğramıştım memleketime. Bu sefer teyzelerime uğrama imkanım olmadı diye dert yanıp; “Ziynet teyzemin verandasında kahve içemedim, o da içimde kaldı” dedim. Birkaç saat sonra, teyzem elinde bu fotoğraftaki beyaz inci çiçekleri ile çıkageldi. Ağır gripli haliyle epey dik bir yokuşu sırf benim için tırmanmış.

“İçime sinmedi. Bunları İstanbul’a götür, kahveni içerken beraber içiyormuşuz gibi düşün” dedi. Daha bir sürü güzel şey de söyledi ve hastalığı bulaşmasın diye içeri bile girmeden gitti. Sonrası malum; ben epey bir süre hem ne kadar şanslı olduğumu düşündüm hem de gözyaşlarımı tutamadım.

Şimdi buraya kadar okuyup, annemin teyzeme haber verdiğini düşünebilirsiniz. Ben de öyle sandım ama hayır. Annem hiçbir şey söylememiş, teyzem hissetmiş, benim içime sinmediği gibi onunkine de sinmemiş ve kalkıp o halde gelmiş! İster altıncı his deyin, ister kalp temizliği, ister başka bir şey… Kimine göre küçük ama benim için unutulmaz bir andı.

Sıradan bir günü unutulmaz kılacak güzel insanlar hayatlarımızdan eksik olmasın.