LEYLAK
LEYLAK
Tatlılarla çiçekleri buluşturmayı çok seviyorum. Leylak da o buluşmalarda severek kullandığım bir çiçek.
Leylak, bir renge adını vermiş çiçekli bir çalı türü. Bahar ortalarından sonuna kadar çiçekli kalabiliyor, çekici ve narin görünümüne rağmen oldukça zahmetsiz bir şekilde yetiştirilebiliyor. Çok zorlu kış ve yaz şartlarında yaşayabiliyor ancak yine de yazın bol sulama istiyor. Normalde yaz başında çiçekleri bitiyor. Ama yaz boyu toprağını nemli tutup sulayabilirseniz çiçeklenme devam ediyormuş.
Leylak, kendi adıyla anılan rengin dışında; mor, pembe, beyaz renkleri de olan bir çiçek. Tıpkı ortancalarda olduğu gibi çiçeğin rengi, toprağın asit oranına göre değişebiliyor. Bol gün ışığını seviyorlar ama gölgeye de uyum sağlayabiliyorlar. Tıp ve kozmetik alanında da yaygın olarak kullanılan leylağın hem çiçeğinin hem yapraklarının birçok faydası var.
Çiçeğinin güzelliğinden yaprakların güzelliği pek fark edilmez ama ben yaprakların kalp şeklindeki formunu da çok severim. Salkım formundaki çiçeklerine yakından ve mümkünse bir büyüteçle bakmanızı öneririm. Olağanüstü güzellikteki minik onlarca çiçek olağanüstü bir birliktelik sergiliyor.
Çiçek dilinde “ilk aşkı, güveni, mutluluk ve huzuru” temsil eden leylağı ben bulunduğu ortamda varlığını hissettiren insanlara benzetirim. Bazı insanlar vardır kendileri fark edilmek için uğraşmasalar da fark edilirler. Tıpkı kendisini ilk başta görmeseniz bile önce kokusunu duyup peşinden gittiğiniz ve gördüğünüzde güzelliğinin büyüsüne kapıldığınız leylaklar gibi onlar da en başta tanımlayamadığınız bir şekilde sizi etkileri altına alırlar ve sonra hem dış hem de iç güzelliklerinde kaybolursunuz. Etrafınızdaki leylakların farkına varmanız dileğiyle…